30 Mart 2016 Çarşamba

Buharî'nin Kaynakları (Fuat Sezgin)

BUHARİNİN KAYNAKLARI

-- Biz genellikle, Peygamberimizin şu ayeti şu şekilde tefsir ettiğini Buhari'ye bakarak öğrenmeye çalışırız. Sanırız ki, Buhari bunları Peygambere ulaşan ravilerden müsned olarak /isnat zinciri ile almıştır.

--- Oysa kazın ayağı hiç de öyle değilmiş! Fuat Sezgin'in BUHARİNİN KAYNAKLARI adlı eserinden öğrendiğimize göre; Buhari bu ayetlerin tefsiri ile ilgili rivayetleri Peygamberden değil, kendisinden önce yazılmış tefsir kitaplarından almıştır. Kitabu't-Tefsir bölümünde... Aşağı yukarı bunlar Sahih-i Buhari'nin onda biri kadardır. (s. 149) Üstelik bu hadisler ta'lik/ muallâktır! Yani senetsiz! Toplam olarak Sahih'inde 1341 adet ta'lik/isnatsız hadis vardır. Üstelik buna Peygambere ulaşmayan "mevkuf ve maktu" hadisler de dâhil değildir.

---Tüm bunlar şuna benzemektedir. ABD Meteroloji dairesi Kızılderililerinin davranışlarını izleyerek hava tahmini yapar, Kızılderililer de radyodan dinledikleri Meterolojinin hava tahminlerine göre davranırlar!..

--- Peygamberin sözlerini ve hadislerini toplamaya giriştiğini zannettiğimiz Buhari; Ebu Ubeyde, Ferra, en-Nadr b. Şumeyl ve Ebû Ubeyd el-Kasım gibi filologlardan da epey faydalanmıştır. (s.150) Özellikle Garibu'l-Kuran mevzuunda..

---Yine çoğumuz şöyle zanneder..Buhari şehir şehir dolaşıp, hadis toplamıştır. Hatta bir hadis için altı ay yolculuk yapmıştır. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değilmiş. Kendisinden önce yazılmış hadis kitaplarından aynen iktibaslar yapmıştır. Sahih'inin onda biri İmam Malik'in Muvatta'ındandır. Mesela Süfyan'dan rivayet ettim demek, kitabı "el-Câmi" den nakletmek demektir. Sadece şeyhi Alî b.el-Medeni'nin kitaplarından 303 hadis almıştır.

---Fıkhı Şafii'den, Kelam meselelerini el-Kerabisi ve İbn-i Küllab'tan almıştır! (s.108)

---Hatta bazen bablar (konu başlıkları) ile içindeki hadisler arasında o kadar konu itibariyle çelişkiler vardır ki, Buhari şarihleri şöyle demek zorunda kalmışlardır; "Kitap yarım kalmış, Buhari tarafından temize çekilmemiş"... Bazıları ise bu hataları "cahil müstensihlerin tahriflerine" bağlamıştır.

---Buhari; rivayet/isnat zincirini Peygambere kadar ulaştıracağına dair sözünü, yani; Müsned bir hadis kitabı yazacağına dair sözünü tutamamış, isnadın otoritesini ilk sarsan hadisçi olmuştur. İsnadın önemini ikinci sıraya indirmiştir. Yaşadığı devirde bulunan hadis külliyatının bir nevi hulasasını yapmaya çalışmıştır. (s.13)

---En önemlisi de; Buhari, Başını İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin çektiği Ehl-i Kuran ve'l-Akla karşı kendi fıkhını hadisle/ rivayetle inşa etme işine girişmiştir. Pek tabii İmam-ı Azam'ın fıkhı hem akaid, hem de bildiğiniz fıkıhtır. Buhari önce bab (konu) başlıklarını tespit etmiş, sonra bu bablara göre hadis toplamıştır. Hatta bu yüzden olsa gerektir ki, onlarca baba (konuya) hadis bulamamış, boş kalmıştır... Şu söz çok meşhur olmuştur; Buhari'nin fıkhı; kitabının babları arasında saklıdır! Yani; Kitabı hadis kitabından ziyade, kendi fıkhıdır. Hadis bunun için yalnızca bir araçtır!

---Yani salt hadis toplamak diye bir derdi yoktur... Önceliği EHL-İ HADİS'in (yani o dönemdeki ehl-i akıl ve Kur'an karşıtı partinin) akaid ve fıkhını ahbar /eser /rivayet esaslı inşa etmekten ibarettir...

Saadettin Merdin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder